bugün

entry'ler (1047)

ne diyoruz ne anlıyoruz

3 farklı alanlarda bilgi donanımına sahip hocanın , farklı kafalardaki 3 tatlı ihtiyarın çeşitli konularda bakış açınızı genişleten ve kavramları kullanırken düşünmeye sevk eden keyifle izlenebilecek ve çok şeyler katacak olan özgün program , emeği geçenlere teşekkürler.

noviembre

tiyatronun , sanatın gerçekte ne olduğunu cesurca anlatan özgün ve fazlaca etkileyici film .
sonunu düşününce gerçek olmadığına inanmak istiyorum ama öte yandan böyle hayallerinin peşinde koşan özgür, yürekli , diğerlerinden farklı gençlerin olması ihtimali bile büyük güç veriyor insana.

the bothersome man

Önce çevremizdeki hayatları kendimize uyarlamaya çalışmak , devam edemediğini fark edince ; hep o içimizin sıkıştığı yerlerde metronun geçtiği raylarda, havalandırma boşluklarında, deliklerin ilerisinde kurtuluşu , ulaşılmaz geldiğinden bizi daha da heveslendiren o kokuyu, ışığı aramak ve sonunda kapana kısılmak.
Biz kapana kısılırken geçtiğimiz hayatlardaki yerleri birilerinin çoktan doldurmuş olması , değersizliğimizi başkalarının gözünden keşfetmek.

eymen bebeğe yardım kampanyası

Doğuştan kalp hastası olan 18 aylık Eymen bebeğin yaşaması için iki ay içinde ameliyat olması gerekiyor. Aile oğullarının yaşaması için yardımseverlerden destek bekliyor.

http://www.haberler.com/1...-bekliyor-6536001-haberi/

friends

efsane dizidir. her zaman gülümsetmeyi başarır sizi .

sözlük yazarlarının itirafları

kendini zavallı duruma düşürmesi , kendine olan saygısını yitirmekten neredeyse ve nedensizce keyif alır duruma gelmesi, o kişinin ellerinde kayboluşunu izlemesi bunları açıklayamadan devam ettirmesi , belirsizliğin aklını ve ruhunu karıştırmasına rağmen umudunun tek kalan parçası olduğu için kesinliğe kavuşturmaktan korkması ardından korkunun bir şeyi değiştirmemesi ve gerçekleri fark etmesi yavaşça ya da bir anda ne kadar kaçmak istese de.

sözlük yazarlarından aforizmalar

Sorulamayan soruların cevapları, söylenemeyen cümlelerin karşılıkları şarkılarda aranırmış.

damdaki deli

ben bu yazıyı sana yazdım başlığına girdiği bir entry çıktı karşıma, o entryi okuyan herkes için gülümsetebilmek için yazmış. hangimizin aklına gelir de yapar böyle bir güzelliği, inceliği, insanlığı ., allah rahmet eylesin , mekanını cennet eylesin .,

taksim de yapılacak olan utanç dolu yürüyüş

onaylanmasa bile saygı duyulmak zorunda olunan yürüyüştür.

yazarların şu an dinlediği şarkılar

yalın-kalpten dudağa .

the truman show

Her izleyende olduğu gibi beni de bir an "olabilir mi lan.?" ŞÜPhesine sevk eden çok sağlam ve dibine kadar doğru mesajlar içeren film. Medyanın özellikle televizyonun bizden zamanımızı ,hayatımızı fark ettirmeden çaldığını, popüler kültürün , zenginleri daha zengin etmek fakirleri daha da fakirleştirmek için kapitalizmin gerektirdiği reklamlarla ihtiyacımız olsa da olmasa da istesek de istemesek de aldığımız, tükettiğimiz,kullandığımız ürünleri nasıl bilinçaltımıza soktuklarını en iyi şekilde anlatmışlar.
toplumun baskısıyla doğumumuzdan beri dayatılan kurallar ve önceden belirlenen hayat şeklimizle aslında robottan , kukladan farksız olduğumuz gerçeğini çarpmışlar yüzümüze.
sonuç ise bence her şey kusursuz da olsa truman showda o yine de korkusuna rağmen gerçekliği tercih etti. Bu da ne olursa olsun sahte her türlü iyi şeyin, kişinin yerine kötü de olsa gerçek olanın daha doğru olduğunu kanıtladı.gerçek ve farklı olduğuna inandığı kişi ve sevgi için sınırları zorladı ve çıkışı yakaladı. Yani düşüncelerimizi hatta gerçeklerimizi bile sorgulayabilme cesaretini kaybetmedikçe bundan vazgeçmedikçe özgürlüğümüzü de kaybetmeyiz asla . Ne de olsa kafamıza da kamera koyamazlar, düşünceler kurşun geçirmez.!

tamam mıyız

--spoiler--

temmuzun eşcinsel olduğunu cidden anlayamadım filmden. yani sadece hayatın anlamını bulmak , kaybettiği ilhamına kavuşabilmek için hayata birlikte tutunacağı biriydi ihsan , temmuz için bence. kardeşlikti, sıkı bir dostluk, birbirini tamamlamaydı ilişkileri.
toplumdan dışlananların, göz ardı edilenlerin, varlıkları unutulmaya çalışılanların hikayesi sırf böyle zor, hassas ve işlenmeyen bir konuya değindiği için bile gidilmesi gereken film. dikkatimi hep engelli ihsanın yaşadığı , yaşamak istemediği o hayat çekti, ne kadar duyarlı olduğumuz takıldı aklıma hep.
bir de annesinin fedakarlığı , anneliğin kutsallığı ve hakkının ödenemez oluşu. seslerini duyuramayan , çaresiz kadınların ne kadar çok olduğu ve iş işten geçince onlardan haberimizin olduğu , hiçbir şekilde koruyamadığımız , el uzatmadığımız kadınlar.
sonunda o ihsanın babası ve pis adamın yapmak üzere olduğu kötülüğü bağlama durumu tam oturmadı gibi . onun dışında sade ama birçok mesajı içinde barındıran bir filmdi.

--spoiler--

zımba

yetenekli , keşfedilmesi gereken grup.

http://grupzimba.com/

http://www.youtube.com/watch?v=S8F2Rdj1L_Y -Beden sana dokunamayınca-

karşıyaka taraftarının statta andımızı okuması

Helal olsun işte böyle gençler umudumuzu korumamızı sağlıyor.

gecenin şarkısı

beni hatırla- ayşegül aldinç.

asher monroe

1988 yılı virginia doğumlu şarkıcı, oyuncu, dansçı. hush hush, out of sight, someone to love , every night, hello baby, here with you adlarında şarkılara sahip ve yakışıklılığın zirvesinde bir sanatçı.

gecenin şarkısı

the only exception- paramore.

gecenin şarkısı

sezen aksu- unutamam.

gecenin şarkısı

deniz arcak - eyvallah.

sözlük yazarlarının itirafları

mutlu olsam niye sırıtıp duruyon lan hep diyesim geliyor kendime yani bir de çok gülünce devamı kesin ters bir şey oluyor ne bileyim , suratsız olsam ne sorunun var da böyle gülmüyorsun diyesim geliyor , millet nelerle uğraşıyor ..
bazen salmak gerek gerçekten boşvermek kendini , çevreni , ülkeyi, dünyayı illa içmek gerekmiyor.
bir de geç kalmamak lazım , doğru zaman doğru yerdeyken peşinden koşmak lazım , zor bulunur çünkü herkes kaybediyor bulmuşken bırakmayın. her öğüdü de takmamak gerek belki de öğütlerle yaşayınca hata yapamıyorsun cesur olmamaktan kaynaklı belki de.
yazmak , birilerine anlatmak da anlayan ve dinleyen birilerine tabii hep iyi gelir , geliyor.